Derin bir uykudan ansızın uyandım
Gölgem bir ormanda çalılar arasında gezinmekteydi
Sis bakraçlarına daldırıp somaklarını
Yüzyıllar tamahla emiyordu doğadaki nemi
Gökyüzü, büyük ve ıslak bir çay yaprağı gibi
Girdi yüzerek dar alanına gözlerimin korkusuzca
Ve sokuldular yıldız gemileri
Bir gemi enkazı olan bana
Hayvanların bilmiyordum bana ne söyleyeceklerini'
Ve konukların neden sustuğunu
Senın anahtarındım ben, genç bir şaraptım
Müminlerin sımsıkı kapatılmış kara fıçılara soktuğu
Esrimiş bir karanlık pofurdayarak dağılırken
Ve başka, daha başka yaşamların, geçmişlerin
Günbatımı parlaklığı yüzümde yansırken
İçimde büyük bir bölümü öldü benliğimin
Derin bir uykudan uyandım ansızın
Senden yağan dolu taneleri yüzümü ısırıyordu
Yanımda biri tanrı dedi baykuş dilince
Ve boştu elin, elin bomboştu
This poem has not been translated into any other language yet.
I would like to translate this poem
Kimsesizler derneği G. Başkanı Şiirinizi çok beğendim yüreğinize sağlık. Desteklerinizi beklerim.kimsesizder